A COMPARATIVE ANALYSIS OF FISCAL RULES AND INDEPENDENT FISCAL AGENCIES
BURAK PİRDAL
Especially after the World War II, increasing public expenditures and budget deficits lead countries to seek for permanent solutions. With stagflation and budget-deficit oriented crises this need escalated. Firstly, the theory of fiscal rules emerged and started to be implemented in several countries. After that, independent fiscal agencies came to the fore in order to have a stable public financial management and sustainable debts and deficits. Both method have pros and cons. The aim of this study is to propose an analysis by comparing these two methods and devise a useful strategy in the sense that it helps countries to stabilize their long-term macro-fiscal dynamics.
Keywords: Fiscal Rules, Fiscal Institutions, Institutional Economics.
JEL Codes: E02, H10, H63, H69.
İNSANLIĞIN GIDA SORUNU VE BİYOLOJİK ÇEŞİTLİLİK
HACI KURT
Son birkaç on yılda görülen biyolojik çeşitlilikteki dramatik azalma insanlığın geleceğini tehdit eder duruma gelmiştir. Birçok bilimsel yayın, rapor ve araştırma bu süreci açıkça ortaya koymaktadır. Sorunun farkına varma konusunda ulusal ve uluslararası düzeyde bir bilinçlenmenin olduğu kabul edilmekle birlikte, hükümetler ve toplum tarafından alınan önlemlerin yetersiz ve biyolojik çeşitlilikteki azalma hızının çok gerisinde kaldığı görülmektedir. Bu bağlamda, iklim değişikliği ve küresel ısınma, ormansızlaşma, aşırı nüfus artışı gibi çevre sorunlarının kavşak noktasında, kilit öneme sahip bir sorun olan biyolojik çeşitlilik kaybı, bu çalışmada diğer sorunlarla da ilişkilendirilerek, özellikle beslenme, tarımsal sürdürülebilirlik ve her şeyden önce bir gelecek sorunu olarak ele alınacaktır. Bu nedenle insanoğlunun kendisinin de bir parçası olduğu biyolojik çeşitliliğin gıda güvenliği açısından sunduğu imkânlar ve biyolojik çeşitlilik kaybının artan dünya nüfusunun beslenmesinde yaratacağı sorunlar, bu konuda basılmış kaynakçaya dayanarak analiz edilecektir.
Anahtar Kelimeler: Biyolojik Çeşitlilik, Tür Kaybı, Biyolojik Çeşitlilik ve Beslenme Sorunu, Çevre ve Tarım.
JEL Kodları: Q1, Q18, Q20.
BORSA İSTANBUL KURUMSAL YÖNETİM ENDEKSİ (XKURY) İLE KORKU ENDEKSİ (CHICAGO BOARD OPTIONS EXCHANGE VOLATILITY INDEX-VIX) ARASINDAKİ İLİŞKİNİN ANALİZİ
VEYSEL KULA, ENDER BAYKUT
Bu çalışmada Borsa İstanbul Kurumsal Yönetim Endeksi (XKURY) ile Korku Endeksi (Chicago Board Options Exchange Volatility Index-VIX) arasındaki uzun dönemli ilişki incelenecektir. Kurumsal Yönetim Endeksi’nin hesaplanmaya başladığı tarih olan 31 Ağustos 2007’den 31 Aralık 2015 tarihine kadar olan günlük verileri kapsayan çalışmada Borsa İstanbul Kurumsal Yönetim Endeksi ile Chicago Board Options Exchange Korku Endeksi’ne (VIX Endeksi) ait veriler kullanılmıştır. Endeksler arasındaki uzun dönemli ilişkinin tespiti için ARDL Modeli kullanılmıştır. Araştırmanın sonunda elde edilen bulgulara göre; XKURY ile VIX endeksleri arasında uzun dönemli ilişki tespit edilmiştir.
Anahtar Kelimeler: Borsa İstanbul, Kurumsal Yönetim Endeksi, Korku Endeksi (VIX), ARDL Modeli, Sınır Testi.
JEL Kodları: G19, B26, F65.
TEKSTİL SEKTÖRÜNDE İŞ GÜVENCESİZLİĞİ ALGISININ DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERE GÖRE İNCELENMESİ
NESLİHAN DERİN, NESLİHAN ŞİMŞEK ILKIM
Ekonomik ve sosyal hayatın gelişmesi ile birlikte yaşanan değişime ayak uydurmaya çalışan organizasyonlar varlıklarını devam ettirebilmek için bazı stratejiler geliştirmek zorunda kalmışlardır. İşletmelerin şirket satın alma, birleşme, dış kaynak kullanımı, yeniden yapılanma, özelleştirme, esnek çalışma düzenlemeleri ve küçülme gibi birçok farklı stratejiyi uygulamaları çalışanların işlerine son verilmesini gerekli kılmaktadır. Bu durum yüksek derecede iş güvencesizliğine sahip çalışanlar doğurmakta ve iş güvencesizliğini önemle üzerinde durulması gereken konulardan biri haline getirmektedir. Bu çalışmada iş güvencesizliği algısının önemi üzerinde durularak demografik özelliklerin bu algı üzerindeki etkileri araştırılmıştır. İşgören devir oranı yüksek olan tekstil sektörü tercih edilerek, sektör çalışanlarının demografik özelliklerine göre bilişsel ve duygusal iş güvencesizliği algılarının farklılık gösterip göstermediği, t ve Anova testleriyle incelenmiştir. Araştırma bulgularına göre; duygusal iş güvencesizliği algısı yaş, eğitim, medeni durum ve cinsiyet değişkenlerine göre farklılık göstermezken; bilişsel iş güvencesizliği algısı sadece cinsiyete göre farklılık göstermektedir. Erkek çalışanların bilişsel iş güvencesizliği algısı kadınlara göre anlamlı bir şekilde daha yüksektir.
Anahtar Kelimeler: İş Güvencesizliği Algısı, Demografik Özellikler, Tekstil Sektörü.
JEL Kodları: M10, M12.
DEMOGRAFİK ÖZELLİKLERİN SATIN ALMA KARAR TARZLARI ÜZERİNE ETKİSİ: BEYAZ EŞYA ÜRÜNLERİ ÜZERİNE BİR UYGULAMA
EZGİ KARATAŞ YÜCEL
Tüketiciler istek ve ihtiyaçlarını tatmin edecek ürün/hizmete ulaşmada bir satın alma karar sürecinden geçmektedirler. Satın alma kararında farklı tarzları belirlemek ve tüketicileri bu tarzlar doğrultusunda sınıflandırmak tüketicilerin “neyi, ne kadar, nereden, ne zaman ve nasıl” satın alacağını ortaya koymada yardımcı olmaktadır. Bu kapsamda yapılan bu çalışmanın amacı satın alma kararının hangi tarzlara ayrılabileceğini ortaya koymak ve bu kapsamda bireysel faktörlerin temelinde yer alan demografik değişkenlerin satın alma karar tarzları üzerindeki etkisini incelemektir. Ailenin tamamının kullandığı, fark gözetmeksizin hemen hemen her evde bulunmasının neredeyse zorunlu olduğu, satın alma kararı verilirken çok fazla kriterin bir arada ele alındığı bir yüksek ilgilenim ürün grubu olması itibari ile beyaz eşya ürünleri üzerinde çalışılmıştır. İzmir ilinde yaşayan beyaz eşya kullanan tüketicilerden 298 yüz yüze ve 322 sosyal platformlar aracılığıyla toplanan anketlerden elde edilen veriler ışığında demografik özelliklerin satın alma karar tarzları üzerine etkisi irdelenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Tüketici, Tüketici Davranışları, Satın Alma Karar Tarzları, Demografik Özellikler, Yüksek İlgilenim.
JEL Kodları: M30, M39, M31.
OBEZİTE VERGİSİ ÜLKE UYGULAMALARI
IŞIL AYAS, N. TOLGA SARUÇ
Son yıllarda hızla artış gösteren obezite oranları birçok ülkeyi çözüm arayışına itmiştir. Yüksek kalorili yiyecek ve içeceklerin fiyatlarını arttırarak tüketimlerinin azalmasını hedefleyen obezite vergisi uygulamaları günümüzde oldukça popüler bir hale gelmiştir. Bu çalışmanın amacı obezite vergisi uygulayan ülkelerin incelenmesi ve verginin tüketim üzerine etkisinin olup olmadığının belirlenmesidir. Ülke uygulamaları incelendiğinde verginin şekerli içecekler, şekerlemeler, atıştırmalık paket içindeki aşırı şekerli gıdalardan alındığı görülmektedir. Uygulama kolaylığı, vergi uyum maliyetlerinin az olması gibi faktörler şekerli içecek üzerinden alınan vergilerin, gıda üzerinden alınan vergilere göre daha başarılı olmasını sağlamıştır. Tüketim etkisine bakıldığında verginin birçok ülkede yürürlüğe konulduktan sonra tüketim oranlarında ve satışlarda düşüş meydana getirdiği görülmektedir.
Anahtar Kelimeler: Obezite Vergisi, Ülke Uygulamaları, Tüketim Etkisi.
JEL Kodları: H2, I1.
AHİLİK DÜŞÜNCESİNİN İKTİSADİ HAYATA BAKIŞI VE KAPİTALİST SİSTEMLE KARŞILAŞTIRILMASI
MEHMET KARAGÜL, MAHMUT MASCA
Dünyanın müstesna varlığı olan insanın hayatiyetini güven ve refah içinde devam ettirebilmesi, büyük ölçüde iktisat olarak ifade ettiğimiz, kendi ihtiyaçlarını karşılamak üzere gerçekleştirdiği üretimdeki başarısı ile tüketim ve paylaşımdaki hakkaniyete dayalı davranışlarına bağlıdır. Bu anlamda halen dünyanın ekseriyetinde alternatifsiz ekonomik bir sistem olarak uygulanmakta olan; hiçbir ahlaki kaygıyı gözetmeden kâr maksimizasyonuyla, sermaye birikimini tek gaye edinen Neo Liberal politikaları içeren kapitalist sistemle, dünyanın geneli için refah ve mutluluğu yakalamanın mümkün olmadığı açıkça görülmektedir. Buna karşılık temel ilkeleri İslami değerler olan Ahilik sisteminde; hem insanlığın genel refahı ve barışı adına, hem de çevreye karşı duyarlılık anlamında çok daha makul ilkelerin benimsendiğini görmek mümkündür. Bu çalışmada dünya barışının temini ve insanlığın genel refahının arttırılması adına her iki sistemin mukayesesi yapılacaktır.
Anahtar Kelimeler: Ahilik, Kapitalizm, Liberalizm.
JEL Kodları: I29, P1, P19.
MUHASEBE STANDARTLARININ SEKTÖREL ALGILANMASI: MERMER İŞLETMELERİ ÖRNEĞİ
ALPER KAHRAMAN, CANTÜRK KAYAHAN
Küreselleşme, teknolojideki gelişim ve değişimler ve de rekabet, dünyada ortak bir uluslararası muhasebe standartlarının oluşturulmasını gerektirmiştir. Uluslararası muhasebe standartlarının temel hedefi; dünyada uygulanan muhasebe sitemleri arasındaki farklılıkları en aza indirmek ve ülkeler arası uyumu sağlamaktır. Bu yakınsama sürecinde madenlerle ilgili olarak, IFRS-6 standardı düzenlenmiştir. Standardın amacı ise; maden kaynaklarının araştırılması ve değerlendirilmesine ilişkin finansal raporlama esaslarını belirlemektir.
Çalışmada, Afyonkarahisar’da faaliyet gösteren mermer işletmeleri üzerinde, uluslararası muhasebe standartlarının etkileri ile IFRS-6 standardının getirdiği düzenlemelerin algılanmasına yönelik bir araştırma yapılmıştır. Uluslararası muhasebe standartlarının getirdiği ana ilkeler ve IFRS-6 standardının getirdiği düzenlemeler referans alınarak hazırlanan anket soruları, Afyonkarahisar ili ticaret sicilinde kayıtlı 30 adet mermer madeni arama faaliyetinde bulunan işletmelere uygulanmıştır. Elde edilen veriler SPSS programında test edilmiştir. Yapılan araştırmadan elde edilen sonuçlara göre; IFRS-6 standardı hakkında katılımcıların yeterli düzeyde teknik ve yasal mevzuat bilgisinin olmadığı ancak düzenlemelerin önemine yönelik algının var olduğu saptanmıştır.
Anahtar Kelimeler: Uluslararası Muhasebe Standartları, Mermer, Algı.
JEL Kodları: M49, R19, A19.
DÖNÜŞTÜRÜCÜ LİDERLİĞİN PROSOSYAL ÖRGÜTSEL DAVRANIŞ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ VE İMALAT ENDÜSTRİSİNDE BİR ARAŞTIRMA
HÜLYA ÖCAL, AHMET SARNIÇ
Bireyler, kişilik ve değerlerinin etkisiyle prososyal davranışlara yönelebilir. Bu davranışlar yalnızca sosyal çevre ile sınırlı değildir. Birey zamanının önemli bir bölümünü harcadığı iş yaşamında da karşılıksız ve çıkarsız biçimde prososyal davranışlar geliştirebilir. Dönüştürücü liderler ise, örgütlerde prososyal davranışların geliştirilmesine ve bu davranışların örgüt ve toplum adına değer yaratabilecek sürekli davranışlara dönüşmesine katkı sağlayabilirler. Çalışma, bu düşünceden hareket ile örgütlerde dönüştürücü liderliğin prososyal davranışlar ile olan ilişkisini araştırmayı ve prososyal örgütsel davranışı geliştirmede nasıl bir etkisinin olduğunu ortaya koymayı amaçlamıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak, çok faktörlü liderlik ölçeğinin dönüştürücü liderlik boyutları ve prososyal davranış ölçeği kullanılmıştır. Ölçekler, 6 imalat işletmesindeki 210 çalışana uygulanmıştır. Veriler, istatistiksel analizler ile değerlendirilerek, dönüştürücü liderlik ve prososyal davranış arasında pozitif yönlü bir ilişki olduğu ve dönüştürücü liderlerin prososyal davranışı etkilediği belirlenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Liderlik, Dönüştürücü Liderlik, Prososyal Davranış, Prososyal Örgütsel Davranış.
JEL Kodları: D23, M14, M50, M54.
ÇİFTÇİLERİN VERGİ ALGISI VE VERGİ UYUMU: AMPİRİK BİR ÇALIŞMA
İHSAN CEMİL DEMİR, PINAR BENGİ KAYA
Devlet; ekonomik, mali ve sosyal amaçları yerine getirebilmek için birtakım gelir kaynaklarına ihtiyaç duyar. Bu kaynaklardan en önemlisi ise vergilerdir. Bireylerin vergi ödevlerini eksiksiz, zamanında ve kendiliğinden yerine getirmeleri oldukça önemlidir. Bu durum vergi uyumu olarak ifade edilmekte ve vergi uyumunu etkileyen faktörlerden birinin de vergi algısı olduğu bilinmektedir. Tarım sektörü vergi kaynaklarından birisi olup Türkiye’de GSYH’nin %6-7’sini oluşturmaktadır. Ancak tarım kesiminde vergilendirmenin, genel olarak, gerçek usulde yapılmadığı ve bu nedenle de söz konusu sektörde kayıtdışı ekonominin fazla olduğu bilinmektedir. Tarım sektörünün bu dikkat çekici özelliklerine rağmen, literatür incelendiğinde tarım sektörünün vergilendirilmesi ile ilgili yapılan çalışmaların oldukça sınırlı sayıda olduğu göze çarpmaktadır. Bu çalışma, Antalya ili örneğinde, zirai kazanç elde eden çiftçilerin vergi algılarını, vergi uyum düzeylerini ve vergi sistemi hakkındaki düşüncelerini belirlemek amacıyla yapılmıştır.
Araştırma sonuçlarına göre çiftçiler, vergi yükleri diğer mükelleflere göre görece düşük olmasına rağmen, vergi oranlarını ve vergi yüklerini ağır bulmaktadır. Ankete katılan çiftçilerin vergi bilinç düzeyleri diğer mükelleflere göre belirgin bir farklılık göstermemektedir. Tarımsal desteklerden yararlanan çiftçilerin vergi algıları, yararlanmayanlara göre daha pozitiftir.
Anahtar Kelimeler: Zirai Kazanç, Çiftçi, Vergi Algısı, Vergi Uyumu, Tarım Sektörü.
JEL Kodları: Q19, Q12, H26, H39.
BİR ETİK TÜKETİM ARACI OLARAK ADİL TİCARET
FUAT EROL
Küreselleşmeyle birlikte ivme kazanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, hayata dair pek çok alana olduğu gibi bireylerin yaşantılarına da sirayet etmekte ve yeni toplumsal yapıların oluşmasında etkin bir rol oynamaktadır. Toplumlara ilişkin bu yapısal dönüşümler, yine toplumun birer parçası olan tüketicileri de etkilemekte; bu durum ise yeni tüketici profillerinin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Genel olarak bilinç düzeyi yüksek, etik değerlere bağlı, çevresel ve toplumsal meselelere duyarlı bir yapıya sahip olan günümüz tüketicisi bu özellikleriyle; sosyal sorumluluk, etik tüketim, etik ticaret, tüketici vatandaş ve adil ticaret gibi kavramların yaygınlık kazanmasına katkı sağlamakta, toplumun tüm kesimleri için daha adil ve sürdürülebilir bir yaşamın mümkün kılınmasına yardımcı olmaktadır. Nitekim bu çalışmayla da etik tüketim bağlamında adil ticaret uygulamalarının ele alınması ve adil ticaret hareketinin 2011-2015 yılları arasında dünya genelindeki faaliyetlerinin veriler aracılığıyla incelenerek mevcut durumun ortaya konulması amaçlanmaktadır. Çalışmadan ulaşılan sonuçlar, adil ticaret hareketinin satış hacmi, faaliyet gösterilen ülke sayısı, dağıtılan prim tutarı gibi noktalarda artış trendi izlediğini; buna karşın mevcut durumun sosyal adaletin temini hususunda henüz yeterli seviyeye ulaşamadığını, bu noktada bir takım yeni adımların atılması gerekliliğini ortaya koymaktadır.
Anahtar Kelimeler: Sosyal Sorumluluk, Etik Tüketicilik, Etik Tüketim, Etik Ticaret, Adil Ticaret.
JEL Kodları: M14, M31.