-
Cilt: 16, Sayı: 2, Yıl: Aralık 2014
TÜRKİYE’DE VERGİ KÜLTÜRÜNÜN GELİŞMESİNDE GELİR İDARESİ BAŞKANLIĞI’NIN YERİ VE ÖNEMİ
- İlk kez Schumpeter tarafından kullanılan vergi kültürü kavramı: ekonomik, sosyal, kültürel, coğrafik faktörle-rin etkisiyle toplumdan topluma farklılık arz etmekle birlikte, içinde birçok etmeni barındıran, zaman içeri-sinde şekillenen ve örflere benzeyen bir olgudur. Vergi kültürü kavramının gelişiminde; çok sayıda değişke-nin yanında vergi afları ve vergi denetimlerinin sıklığı da etkili olabilmektedir. Bunlara vatandaşın devlete duyduğu güveni de eklemek mümkündür. Zira bir toplumda vergi kültürünün yerleşebilmesi devlete duyu-lan güvene ve bunun sonucunda oluşacak vatandaşlık bilincine de bağlıdır. Bu bağlamda vergi kültürünün oluşmasında gelir idaresine büyük görevler düşmektedir. Bunun bilincinde olan gelir idaresi vergi kültürü-nün istenilen düzeye çıkarılması amacıyla, yeniden bir yapılanma (modernizasyon) sürecine girmiştir. Bu çalışmanın amacı da söz konusu süreci ve bunun vergi kültürüne olan katkılarını değerlendirmektir.
[ PDF DOSYASI ]
POST-NEOLİBERAL KALKINMA PARADİGMASINDA “KALKINMADA KADIN VE GÜÇLENME” ALGISI: DÜNYA BANKASI ÖRNEĞİ
- Bu çalışmanın amacı, Dünya Bankası örneği altında post-neoliberal uluslararası kuruluşların kadının güçlenmesi konusuna bakış açısını eleştirel bir biçimde sunmak ve kadının güçlenmesi ve özgürleşmesi için benimsenmesi gereken çerçevenin ne olması gerektiğini ortaya koymaktır. Bu bağlamda çalışma üç bölümden oluşmaktadır. Birinci bölümde, kadının güçlenmesi söyleminin oluşumu/gelişimi ve ardından kavramın tanımı ve kapsamı incelenecektir. İkinci bölümde, kalkınmada kadının rolü tarihsel bir perspektif altında incelenecektir. Çalışmanın son bölümünde ise, Dünya Bankasının ve dolayısıyla yeni kalkınma paradigmasının temel aldığı güçlenme yakla-şımının zayıflıkları/zaafları ortaya konulacaktır.
[ PDF DOSYASI ]
DEFTERDARLIK ÇALIŞANLARININ VERGİLEME İLKELERİNE BAKIŞI
- Demokrasi ile yönetilen ülkelerde hükümetlerin varlığını sürdürebilmesi, sunmuş olduğu mal ve hizmetle-riyle vatandaşlarını memnun etmesine bağlıdır. Vatandaşını memnun eden siyasi parti seçimleri kazanırken memnun edemeyen seçimi kaybeder. Vatandaşları memnun etmeye yönelik kamusal hizmetlerinin esas fi-nansmanı kaynağı ise vergilerdir. Devlet vergi idaresi aracılığı ile vergi tahsilatını artırmayı ve kamu harca-malarının finansmanını kolaylaştırmayı hedeflemektedir. Buna karşın, vergi mükellefleri ise vergilerini en uygun zaman ve miktarda ödemeyi istemektedir. “Vergileme İlkeleri”, vergileme konusunda devletin ve vergi mükelleflerinin uyması gereken kuralları ifade etmektedir. Vergileme ilkelerine uyulduğu ölçüde vergi idaresi ile vergi mükellefleri arasındaki sorunların azaltılması arzulanmaktadır.
[ PDF DOSYASI ]
KARİYER YÖNETİMİ UYGULAMALARININ İŞ TATMİNİNE ETKİSİ:KAMU VE ÖZEL SAĞLIK ÇALIŞANLARINA YÖNELİK BİR ARAŞTIRMA
- Bu çalışma, sağlık örgütlerinde kariyer yönetimi uygulamalarının, sağlık çalışanlarının iş tatminlerine etkisi-nin olup olmadığını ve varsa ne yönde olduğunu araştırmayı amaçlamaktadır. Bu bağlamda sağlık çalışanla-rının kariyer yönetimi ve iş tatmini algıları incelenmiştir. Bu amaçla, öncelikle araştırmanın kuramsal çerçeve-sine ilişkin literatür bilgileri sunulmuştur. Uygulama Sivas il merkezinde yer alan 3 kamu hastanesi ile biri özel hastane diğeri özel sağlık kuruluşu çalışanlarında yapılmıştır. Ankete 358 kişi katılmıştır. Anket yönte-miyle toplanan veriler bağımsız gruplar arası t-testi, regresyon ve korelasyon ile analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre iş tatmini ve kariyer yönetimi uygulamaları açısından kamu ve özel hastaneler arasında istatis-tiksel açıdan genel olarak bazı farklılıklar olduğu saptanmıştır. Ayrıca kariyer yönetimi ve iş tatmini arasında pozitif bir korelasyon (0.449) vardır ve bu korelasyon anlamlı (P=0, 000) bulunmuştur.
[ PDF DOSYASI ]
GÖREV – İNSAN ODAKLI LİDERLİK ALGILAMASININ VATANDAŞA YÖNELİK PROSOSYAL HİZMET DAVRANIŞLARINA ETKİSİ:KOLLUK KUVVETLERİ ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
- Araştırmanın amacı kolluk personelinin görev/insan odaklı liderlik algılamasının, vatandaşa karşı sergilediği prososyal hizmet davranışlarına etkisinin olup olmadığının araştırılmasıdır. Saha araştırması yöntemi kullanı-lan araştırmada 166 kolluk personeline (polis & jandarma) anket çalışması uygulanmıştır. Bunun yanı sıra 4 kolluk amiri ile de mülakat gerçekleştirilmiştir. Saha araştırması sonucu elde edilen veriler açıklayıcı faktör, korelasyon ve regresyon analizlerine tabi tutulmuştur. Araştırmanın bulgularına göre; görev odaklı liderlik ve insan odaklı liderlik algılarının rol ötesi hizmet ve işbirliği davranışlarına olumlu yönde anlamlı bir etkisinin olduğu gözlenmektedir. Ancak görülmektedir ki görev odaklı liderlik tarzının, insan odaklı liderlik tarzına göre prososyal davranışlar üzerinde daha fazla olumlu etkisi bulunmaktadır. Sonuç olarak; güvenlik hizmeti sağlayan kolluk amirleri görev odaklı bir yaklaşım sergilerse personelin rol içi hizmet davranışları ve rol ötesi hizmet davranışları artmaktadır. Bu duruma neden olarak da kolluk personellerinin icra ettikleri meslekleri-nin karakteristik özellikleri görülmektedir.
[ PDF DOSYASI ]
POZİSYON AĞIRLIĞI METODU İLE TEK MODEL U-TİPİ MONTAJ HATTI DENGELEME
- Montaj hatları, art arda dizilmiş iş istasyonlarının birbirlerine malzeme taşıma sistemi ile bağlanması olarak ta-nımlanabilir. Montaj hatlarını kullanan işletmelerde meydana gelen en büyük problem atıl zamanların yok edilme-sidir. Bu bağlamda ortaya çıkan maliyetlerin minimize edilmesi hatta sıfıra indirilmesi, bununla birlikte üretim kalitesinin arttırılması için montaj hattı dengeleme yöntemleri geliştirilmiştir. Bu çalışmada, güvenlik ve emniyet ekipmanları üreten bir firmada, tek model U tipi montaj hattı dengeleme problemi için sezgisel metotlardan pozis-yon ağırlığı metodu kullanılmıştır. Dengeleme çalışması sonucunda hattın istasyon sayısı aynı kalırken, çevrim zamanında iyileşme görülmüştür. Yeni oluşan çevrim zamanı ile hattın etkinliği yeniden hesaplanmıştır. Hesap-lama sonucunda hattın etkinliğinde artış görülmüştür.
[ PDF DOSYASI ]
KİŞİSEL DEĞERLERİN BAHŞİŞ VERMEYE KARŞI TUTUM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ
- Bu çalışmanın amacı müşterilerin kişisel değerlerinin bahşiş vermeye karşı tutum üzerindeki etkisinin belir-lenmesidir. Araştırmada kolayda örneklem yöntemi ile 221 kişiden veri toplanmıştır. Çalışmanın sonuçlarına göre “iyilikseverlik” ve “uyma” değer tipleri ile bahşiş vermeye karşı tutum arasında olumlu ilişki bulunmaz iken, “başarı” ve “uyarılım” değer tipleri ile bahşiş vermeye karşı tutum arasında zıt yönlü bir ilişki bulun-maktadır. Sonuçlar, toplulukçulukla ilgili değerlerin bahşiş vermeye karşı tutum üzerinde etkisinin bulunma-dığını ancak bireycilikle ilgili değerlerin bahşiş vermeye karşı tutum üzerinde olumsuz etkisi bulunduğunu göstermektedir.
[ PDF DOSYASI ]
DÖKÜM DEPODAN TUGAYA AKARYAKIT DAĞITIM SİSTEMİNİN SİMÜLASYONU VE ANALİZİ
- Barış şartlarında ihtiyaç duyduğu ikmal maddelerinin karşılanmasında askeri birliklerin diğer kurumlardan farkı olmamaktadır. Ancak, muharebede birliklerin bu ihtiyaçlarının karşılanması daha fazla önem arz etmekte ve birli-ğin muharebe etme yeteneğini doğrudan etkilemektedir. Bu ikmal maddelerinden biri de akaryakıttır. Birlikler, akaryakıtı, araçlardan, haberleşme cihazlarının şarj edilmesine ve sahra hizmetlerinin yürütülmesine kadar çok çeşitli alanlarda kullanmaktadır. Birliklerin kaderini belirleyen ikmal maddelerinden biri olan akaryakıtın taşın-ması ve dağıtımı taktik seviyedeki lojistiğin en kritik bileşeni olmaktadır. Son derece önemli olan akaryakıt dağı-tım zincirinin döküm depodan sahra kullanıcılarına kadar olan bölümü, bu çalışmada incelenmiştir. Akaryakıt dağıtımının doğru ürün, doğru yer ve doğru zaman niteliklerini sağlamak maksadıyla iki farklı dağıtım ağı tasar-lanmıştır. Dağıtım ağlarının analizi maksadıyla kesikli olay benzetim modelleri kurulmuş ve sistemin performansı incelenerek alternatif sistemler taşıma maliyetleri açısından karşılaştırılmıştır. Sonuçlar incelendiğinde, dağıtımın bir kısmının yükleniciler, bir kısmının da birlik araçları vasıtasıyla yapıldığı karma bir sistemin maliyet açısından daha iyi sonuçlar verdiği görülmektedir.
[ PDF DOSYASI ]
GİRİŞİMCİLERİN YENİ BİR GİRİŞİM YAPMA NİYETLERİNİN RİSK ALMA EĞİLİMİ İLE İLİŞKİSİ
- Bu çalışmanın temel amacı, girişimcilik niyetinin risk alma eğilimi ve alt boyutları ile ilişkisinin incelenmesi olarak belirlenmiştir. Bu kapsamda, ilk bölümde girişimcilik, girişimcilik niyeti, risk ve risk algısı kavramları açıklanmaya çalışılmıştır.
Çalışmanın uygulama kısmında, Erzurum’da bulunan 289 girişimciye yüz yüze görüşme yöntemi ile anket uygulanmıştır. Girişimcilik niyeti ve risk algısı ilişkisine dair literatüre yer verilerek bu doğrultuda çalışmaya ilişkin hipotezler oluşturulmuştur. Geliştirilen hipotezler ise uygun istatistiksel yöntemlerle analiz edilmiştir. Sonuç olarak; genel risk alma eğiliminin, sosyal risk alma eğiliminin, ekonomik risk alma eğiliminin ve kari-yer riski alma eğiliminin girişimcilik niyeti üzerinde etkili olduğu tespit edilmiştir.
[ PDF DOSYASI ]
SÖZEL, SAYISAL VE EŞİT AĞIRLIK BÖLÜMLERİNDE OKUYAN ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİNİN GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMLERİNİN BAZI DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLER AÇISINDAN İNCELENMESİ: SDÜ ÖRNEĞİ
- Bu araştırmanın temel amacı, Sözel, Sayısal ve Eşit Ağırlık puan türlerine göre üniversiteye yerleşen öğrencile-rin girişimcilik özelliklerinin incelenmesi, girişimcilik eğilimlerinin belirlenmesi ve çeşitli demografik özelliklere göre incelenmesidir. Araştırma Süleyman Demirel Üniversitesinde yapılmış olup, araştırmanın çalışma grubu-nu üniversitenin Türk Dili ve Edebiyatı, Tarih, İnşaat Mühendisliği, Makine Mühendisliği, İşletme ve İktisat bölümlerinde okuyan toplam 380 son sınıf öğrencisi oluşturmaktadır. Araştırma sonucunda öğrencilerin “yük-sek girişimcilik” özelliğine sahip oldukları tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra “geldikleri yerleşim birimi”, “kari-yer hedefi”, “kendi işini kuran yakının varlığı”, “eğitimi süresince bir işte çalışma durumu”, “eğitimleri süre-since gelirlerini karşılama durumu”, “aldıkları eğitimin kendi işlerini kurmaya etkisi” ve “beklenmedik biçimde sahip olunan bir parayı değerlendirme şekilleri” değişkenleri açısından öğrencilerin girişimcilik eğilimleri an-lamlı farklılık göstermektedir. Diğer yandan “üniversiteye yerleştikleri puan türü”, “cinsiyet”, “not ortalaması”, “aile gelir düzeyi” ve “girişimcilik dersi alma” değişkenleri açısından ise öğrencilerin girişimcilik eğilimlerinin anlamlı farklılık göstermediği tespit edilmiştir.
[ PDF DOSYASI ]
MUHASEBE MESLEK MENSUPLARININ İŞ TATMİN DÜZEYLERİNİN DEMOGRAFİK DEĞİŞKENLERE GÖRE İNCELENMESİ: MUĞLA İLİ ÖRNEĞİ
- Bu çalışma muhasebe meslek mensuplarının iş yaşamındaki tatmin düzeylerinin demografik özelliklere göre nasıl değiştiğinin belirlenmesi amacıyla yapılmıştır. Çalışmada veri toplamak için anket tekniği kullanılmıştır. Araştırmanın örneklemi 2013 yılında Muğla il genelinde faaliyet gösteren 1194 muhasebe meslek mensubu-dur. Geçerli olan 299 anket değerlendirilmeye alınmıştır. Kullanılan Minnesota İş Tatmin Ölçeği’ne göre iş tatmin düzeyleri içsel, dışsal ve genel olmak üzere üçe ayrılır. Sonuç olarak, muhasebe meslek mensuplarında iş tatmin düzeylerinin bazı demografik özelliklere göre farklılık gösterdiği saptanmıştır.
[ PDF DOSYASI ]