-
Cilt: 12, Sayı: 2, Yıl: Aralık 2010
KAMUSAL ETKİLİLİK GÖSTERGESİNİN SEÇİLMİŞ DEĞİŞKENLER ÜZERİNDEKİ ETKİLERİNİN OECD ÜLKELERİ AÇISINDAN DEĞERLENDİRİLMESİ
- Bu çalışmanın amacı OECD üyesi ülkelerde kamusal etkililiğin temel bazı ekonomik ve mali göstergeler üzerindeki etkisini araştırmaktır. Panel regresyon analizine dayalı olan çalışmada; kamusal etkililik ile diğer bağımsız değişkenler olarak bütçe dengesi, kamu kesimi büyüklüğü, borç yükü, vergi yükü ve işsizlik oranı arasında istatistiksel olarak anlamlı bir ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. Büyüme oranı ile kamusal etkililik arasındaki ilişkinin katsayı değeri ise anlamsız çıkmıştır.
[ PDF DOSYASI ]
AVRUPA KENTSEL ŞARTLARI PERSPEKTİFİNDE BİR KENTLİ HAKKI OLARAK “KATILIM HAKKI” VE TÜRKİYE
- Kentli hakları; hem kentlinin bir birey olarak sahip olduğu insan haklarının, hem de içinde yaşadığı kentin ve kentsel toplumun bir üyesi olarak o kentin kentsel ve çevresel değerleri üzerindeki haklarının bütününü kapsamaktadır. Bu haklar bir bakıma; temel hakların, ekonomik, toplumsal, kültürel hakların ve dayanışma haklarının kent mekânında somutlaşmış şekilleridir. Avrupa Yerel ve Bölgesel Yönetimler Kongresi’nce Mart 1992’de kabul edilen Avrupa Kentsel Şartı, kentli haklarının tanınmasında şüphesiz en önemli belgedir. Şart’ta yer alan ve Avrupa yerleşimlerinde yaşayan kent sakinlerinin sahip oldukları belirtilen bu haklardan biri de katılım hakkıdır. Diğer yandan Kongre, Mayıs 2008’de Strazburg’da “Avrupa Kentsel Şartı-II: “Yeni Bir Kentlilik İçin Manifesto”yu kabul etmiştir. Yerel demokrasinin varlığının temel göstergesi olan “kentlilerin yönetime katılım hakkı” yeni belgede de kendine yer bulmuştur. Bu çalışmada 1992 ve 2008 tarihli her iki Avrupa Kentsel Şartı da, temel bir kentli hakkı olarak “Katılım Hakkı” çerçevesinde incelenmektedir. Ayrıca katılım hakkının, Türk Yerel Yönetim Sistemi içindeki yeterlilik düzeyi de, hukuksal ve uygulamalar açısından Avrupa Kentsel Şartları ölçütleri göz önünde tutularak değerlendirilmektedir.
[ PDF DOSYASI ]
YILDIRMA (MOBBİNG) VE KİŞİLİK İLİŞKİSİ: HİZMET SEKTÖRÜ ÇALIŞANLARI ÜZERİNDE BİR ARAŞTIRMA
- Yıldırma davranışları, çalışma hayatında işgörenler arası rekabetin sertleşmesi ve insanlar arası etkileşimin düzeyinin artmasına paralel ortaya çıkmıştır. Bu davranışlar, çalışanları, örgütü ve genel anlamda toplumu etkilemekte ve birçok olumsuz sonuca neden olmaktadır. İş ortamında yıldırma davranışına maruz kalmada ve yıldırma davranışından etkilenmede birçok faktör etkili olmaktadır. Bu faktörler içinde, bireyin kişilik yapısının da yıldırma davranışının hedefi olmasında ve yıldırma davranışlarından etkilenmesinde önemli olduğu düşünülmektedir. Bu çerçevede, bu çalışmada yıldırma davranışlarının çalışanın kişilik özelliğine göre farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Bireyin kişilik yapısını tanımlamada A ve B türü kişilik ölçeği kullanılmıştır. Araştırma verileri, İzmir’de faaliyet gösteren beş yıldızlı otellerin çalışanlarından toplanmıştır. Araştırmanın sonunda, “kendini göstermeye yönelik saldırıların” ve “sosyal ilişkilere yönelik saldırıların” bireyin kişilik özelliğine (A tipi veya B tipi) göre farklılık gösterdiği belirlenmiştir.
[ PDF DOSYASI ]
FİNANSAL PİYASALAR İLE ETKİN BİR İLETİŞİM VE GELİŞTİRİLMİŞ ŞEFFAFLIK ARACI OLARAK YATIRIMCI İLİŞKİLERİ
- Finansal piyasalarda işlem gören varlık fiyatlarının bileşeni olan bilginin elde edilmesi ve değerlendirilmesi finansal piyasaların en temel fonksiyonudur. İşletmelere ilişkin finansal piyasa algısının oluşumunda işletmenin verdiği bilgilerin niteliği ve niceliği etkili olmaktadır. Çalışmada anlık, doğru, kolaylıkla anlaşılabilir, karşılaştırılabilir, şeffaf, finansal olmayan bilgileri de kapsayan, güvenilir ve süreklilik gösteren bir bilgilendirme politikasının finansal piyasaların katılımcılarında işletmeye yönelik güven inşa edilmesine katkısı incelenmektedir. İşletmeye yönelik güven oluşumunu sağlayacak etkin bir iletişim ve geliştirilmiş şeffaflık aracı olarak Yatırımcı İlişkileri değerlendirilmektedir. Yatırımcı ilişkileri yönetimi kapsamındaki faaliyetlerin işletme ve finansal piyasalara katkıları ortaya konmaktadır.
[ PDF DOSYASI ]
AN EOQ MODEL WITH PRICE AND TIME DEPENDENT DEMAND UNDER THE INFLUENCE OF COMPLEMENT AND SUBSTITUTE PRODUCT’S SELLING PRICES
- Demand for a product is affected by its own selling price. In many situations it has also been affected by its Complement’s as well as substitute’s selling prices. This effect can be observed in many retailed items all over the markets. In this paper, we developed finite replenishment inventory model while considering that demand is sensitive to changes in time, its selling price and prices of complementary and substitute good’s. Numerical example and sensitivity analysis have been performed for demand equation parameters.
[ PDF DOSYASI ]
THE NEED FOR WAGE OPTIMIZATION IN THE FORMATION OF SUSTAINABLE HUMAN RESOURCES
- Forming an optimal wage system is plays a key role both in increasing the perception of the employees’ equity, motivations and performances and in decreasing the rate of their turnover. By means of this, the businesses get competitive advantage leaves a great impact on their productivity and also increase their efficiency through their staff. All these things considered, it can be uttered that in this study, the need for wage optimization is analyzed in terms of the formation of sustainable human resources.
[ PDF DOSYASI ]
A CLASSIFICATION ON THE CONCEPT OF GOVERNANCE
- The governance concept has been come into use within the period started upon the narrowing of nation-state borders. And when it comes to the present day, it fronts us as a concept which “exists in everywhere at the same time” and there isn’t any significant classification in the literature. The purpose of the study is to make a classification on the concept of governance. In the study, the governance concept is addressed in 3 different categories as according to dimension of management, form of implementation and function. Classification according to dimension of management consists of cultural, national and local governance concepts. This distinction indicates the limits of authority transfer of the national or federal governments to global organizations upwards and local governments downwards. Classification based on form of implementation consists of macro-, meso- and micro-governance concepts. Macro-governance focuses on political implementations, whereas meso- and micro-governance are composed of project and plan based implementations. And classification according to function consists of political, economic and institutional governance concepts. Political governance is such as to support achieving the target for economic development. Moreover, the political and economic conditions of a country contribute to the determination of institutional governance environment.
[ PDF DOSYASI ]