-
Cilt: 8, Sayı: 2, Yıl: Aralık 2006
2001 KRİZİNİN İMKB’ DE HİSSE SENETLERİ İŞLEM GÖREN İMALAT İŞLETMELERİNİN FİNANSAL YAPISI ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ
Prof.Dr. Rıza AŞIKOĞLU, Yrd.Doç.Dr. Serdar ÖGEL
- Finansal krizler, ortaya çıktığı ülkelerde ekonomik ve sosyal olarak her birimi etkilemektedir. Bu çalışma, Türkiye’nin yaşamış olduğu 2001 finansal krizinin imalat işletmelerini nasıl etkilediğini, işletmelerin finansal tablolarını inceleyerek ölçmeyi amaçlamıştır. Bu doğrultuda İ.M.K.B’ da işlem gören imalat işletmelerinden verilerine ulaşılan kısmının, 1997 – 2003 arası bilanço ve gelir tabloları ele alınarak, oran analizi yardımıyla krizin etkilerini gösteren verilere ulaşılmaya çalışılmıştır. Elde edilen veriler üzerinde bağımlı örneklem t-testi uygulanmıştır. Toplam 7 sektörde yer alan 72 imalat işletmesi üzerinde yapılan oran analizi ve t-testi sonunda özellikle kriz dönemlerinde işletmelerin kısa vadeli borç yüklerinin arttığı, sermayelerinin toplam kaynaklar içersindeki payının azaldığı ve dolayısıyla kaynaklarının içinde borçların oranının yükseldiği görülmüştür. Genel olarak alacak ve stok devir hızlarının kriz yılı ve izleyen yıllarda kriz öncesine göre arttığı, sermayenin ve toplam varlıkların kârlılığının kriz yılı ve sonrasında azalma gösterdiği görülmüştür. Genel olarak likidite oranlarında kriz yılında bir azalma görülmüş, ardından kriz öncesi dönemdeki seviyelerine dönmüştür.
[ PDF DOSYASI ]
KÜRESEL EKONOMİK GELİŞMELER VE TÜRKİYE
Doç.Dr. İsmail AYDOĞUŞ
- Gelişmiş dünya ülkelerinde faiz oranlarının düşük seviyelere inmesi küresel ekonomide likidite bolluğuna neden olmuştur. Artan likiditenin yükselen ve gelişmekte olan ülke ekonomilerine yönelmesi bu ülke ekonomilerinde iç talebi artırıp ekonomik faaliyetlerin canlanmasına ve büyümenin finansmanına katkı sağlamıştır. 2004 yılı sonrasında ise gelişmiş ekonomilerde özellikle ABD ‘de likidite bolluğunun da etkilediği iç talep artışı, enflasyonu ve faiz hadlerini yükseltmeye başlamıştır. ABD’nin cari açıkları ile ve bütçe açıklarının son yılarda hızla artması küresel ekonomide risk unsuru olarak görülmektedir. Ayrıca petrol ve varlık fiyatlarında ki artışlar ile hedge fonların piyasalarda yarattığı tedirginlik dünya ekonomisinde kırılganlığın giderek arttığı izlenimini vermektedir. Türkiye’de yüksek cari açığı nedeniyle uluslararası piyasalarda yaşanan bu olumsuz gelişmelerden etkilenmektedir.
[ PDF DOSYASI ]
TÜRKİYE’DE YABANCI SERMAYELİ MEVDUAT BANKALARININ VERİ ZARFLAMA YÖNTEMİ İLE ETKİNLİK ANALİZLERİNİN YAPILMASI
Yrd.Doç.Dr. Ali ELEREN, Öğr.Gr. Ersan ÖZGÜR
- Vergi afları gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Kısa dönemde vergi gelir tahsilâtlarını artırma ve vergi idaresinin ve yargının yükünü hafifletme gibi önemli olumlu etkileri vardır. Uzun dönemde ise, vergi aflarının vergisel uyumu azalttığı savunulmaktadır. Ancak aftan sonra güçlendirilmiş vergi uygulamasına geçilmesi durumunda vergi uyumundaki azalışın önlenebileceği yönünde bulgular da vardır. Türkiye’de hem mali hem de politik nedenlerle vergi aflarına sıkça başvurulmuştur. 2003 tarihli Vergi Barışı Kanunu en sonuncusudur. Vergi Barışı uygulaması farklı ölçütler ile vergi tahsilâtı açısından başarılı bulunmasına rağmen vergi aflarına yönelik temel eleştiriler söz konusu af için de geçerlidir.
[ PDF DOSYASI ]
ÇEVRESEL FAKTÖRLERİN İÇ GİRİŞİMCİLİK ÜZERİNE ETKİLERİ
Doç. Dr. Atılhan NAKTİYOK, Doç. Dr. Sabahat BAYRAK KÖK
- Bu makale, klasik girişimcilik anlayışına farklı bir açıdan yaklaşarak, konuyu yeni bir kavram olarak ifade edilen iç girişimcilik çerçevesinde ele alacaktır. Var olan örgütün içerisinde yapılan girişimcilik faaliyetlerini ifade eden iç girişimcilik faaliyetleri ile çevresel özelliklerin bu faaliyetlerle olan ilişkisinin ortaya konması amaçlanmaktadır. Teorik çerçevedeki görüşler, Denizli ilinde yapılan bir araştırma test edilmeye çalışılacaktır.
[ PDF DOSYASI ]
AFYONKARAHİSAR İLİ GİRİŞİMCİLİK PERFORMANSININ COĞRAFİ BİLGİ SİSTEMLERİ İLE ANALİZİ
Yrd. Doç. Dr. Mustafa KURT, Yrd. Doç. Dr. Veysel AĞCA, Yrd. Doç. Dr. Saffet ERDOĞAN
- Yenilik düşüncesini yeni bir ürüne, hizmete ya da işe dönüştürme süreci olarak tanımlanan girişimcilik, ekonomik gelişme ve büyüme için çok önemli bir dinamik unsur olarak değerlendirilmektedir. Girişimcilik konusu birçok ekonomik parametreyle ilişkilendirilmiş ve bir çevrenin girişimcilik performansı ekonomik kararlar açısından önemli bir girdi olarak kabul edilmiştir. Bu çalışmada öncelikle girişimci ve girişimcilik kavramları açıklanmış; girişimciliği etkileyen faktörler ve girişimciliğin ekonomik kalkınmadaki önemi vurgulanmıştır. Daha sonra Afyonkarahisar il merkezinde ve ilçelerinde var olan şirket sayıları temel alınarak coğrafi bilgi sistemleri yardımıyla ilin girişimcilik performansı oluşturulmuştur.
[ PDF DOSYASI ]
VERGİ MÜKELLEFLERİNİN VERGİYİ ALGILAMA HAKKINDAKİ GÖRÜŞLERİ:AFYONKARAHİSAR İLİ ÖRNEĞİ
Yrd.Doç.Dr.Harun CANSIZ
- Vergi, devletin kamu ihtiyaçlarını karşılamak üzere toplumu meydana getiren kişi ve firmalardan karşılıksız ve zorunlu olarak alınmaktadır. Etkin, adil ve mükellef tarafından kabul edilebilir bir vergi sistemin kurulabilmesi için, vergi mükelleflerinin vergiyi nasıl algıladıklarının bilinmesi önemlidir. Bu çalışmada, vergilerin vatandaşlar tarafından nasıl algılandığı, vergi sistemine nasıl bakıldığı, vergi ödeme isteklerine etki eden faktörlerin neler olduğu, vergi kaçakçılığına bakışı ve vergi bilincinin nasıl artırılabileceğine ilişkin sorulara cevap aranmıştır. Bunun için Afyonkarahisar ili ve ilçelerinden toplam 816 kişiye anket uygulanmıştır. Anket sonuçlarına göre verginin bir vatandaşlık görevi olduğu düşüncesi kabul edilmiştir. Ancak vatandaşların hükümet ve vergi idaresinden birtakım beklentileri vardır. Vergi bilincinin artırılabilmesi için yaşamın her aşamasında vergi konusundaki eğitimin gerekli olduğu gözlenmiştir.
[ PDF DOSYASI ]
GİRİŞİMCİ VE YÖNETİCİ KADINLARIN PROFİLLERİ FARKLI MIDIR? Doç.Dr.Rana ÖZEN KUTANİS, Arş.Gör.Sümeyra ALPASLAN
- Reklâmlar, tüketicilerin satın alma kararlarında önemli bir etkiye sahiptir. Reklâmlarda ki yanıltıcı unsurlardan dolayı tüketiciler aldanabilmektedir. Bunun için işletmeler, tüketiciye ve topluma karşı sosyal sorumlulukları gereği yanıltıcı reklâmlardan kaçınmalıdır. Bu çalışmada, Afyonkarahisar Kocatepe Üniversitesi’nde öğrenim gören öğrencilerin medya araçlarında yayınlanan reklâmlara ilişkin algılamaları ölçülmüştür. Çalışmanın sonucuna göre pazarlama etiği ve sosyal sorumluluk ilkelerine göre, öğrencilerin reklâmlara ilişkin algılamaları olumsuzdur. Algıdaki bu olumsuzluk, öğrenim düzeyine ve cinsiyete göre farklılık göstermemektedir.
[ PDF DOSYASI ]
BAĞIMSIZ GİRİŞİMCİLİK VE İÇ GİRİŞİMCİLİK ARASINDAKİ FARKLAR: KAVRAMSAL BİR ÇERÇEVE
Yrd.Doç.Dr. Veysel AĞCA, Öğr.Gör.Durmuş YÖRÜK
- Bu çalışmada, en kısa ve kapsamlı tanımının “yeni organizasyonlar yaratma süreci” olan girişimcilik kavramı ile en kısa ve kapsamlı tanımı “ mevcut, faaliyet halindeki organizasyonlardaki girişimcilik” olan iç girişimcilik kavramları arasındaki farklar tartışılmaktadır. İç girişimcilik ile bağımsız girişimcilik arasındaki farkların her iki girişimcilik tipinde yer alan girişimciler perspektifinden ziyade daha çok girişimsel eğilim ve davranışlar bakımından olduğu ortaya çıkmıştır. İç girişimcilik, kaynakları elde etme ve kullanma yeteneği, strateji oluşturma ve performans seviyesi bakımından sistematik olarak bağımsız girişimcilikten farklıdır. Anahtar Kelimeler: Girişimci, Girişimcilik, İç Girişimci, İç Girişimcilik.
[ PDF DOSYASI ]
MENKUL KIYMET YATIRIM FONLARI PERFORMANSININ HAYATTA KALANA BAĞLI YANLILIĞI: GELİŞMEKTE OLAN PİYASA FONLARINDA TÜRLERE GÖRE İNCELEME
Öğr.Grv.Dr. Derya KAHRAMAN
- Yalnızca belirli bir süre hayatta kalan fonlar kullanılarak yapılan fon performansı ölçümleri sonucu ortaya çıkan yanlılık, gelişmekte olan piyasa fonları için daha önce incelenmemiştir. Bu çalışma, Türk menkul kıymet yatırım fonları performansının hayatta kalana bağlı yanlılığının boyutunu, fon türleri itibari ile incelemektedir. Bu amaçla, elle oluşturulan ve hem hayatta olan hem de sona eren fonlardan oluşan bir veri seti kullanılmıştır. Bulgulara göre, Türk menkul kıymet yatırım fon türlerinin yanlılıkları birbirinden farklıdır. Hisse senedi fonlarının yanlılığı, hem diğer türlerden, hem de gelişmiş piyasaların fonlarının yanlılıklarından daha yüksektir. Ancak hisse senedi fon türü de dâhil yanlılıklar, istatistikî olarak önemsizdir. Anahtar Kelimeler: Performans ölçümü, hayatta kalana bağlı yanlılık, menkul kıymet yatırım fonları, gelişmekte olan piyasa
[ PDF DOSYASI ]
TÜRKİYE’DE YEREL DÜZEYDE POLİTİK KONJONKTÜREL DEVRELER
Yrd. Doç. Dr. Fatih SAVAŞAN, Yrd. Doç. Dr. İbrahim DURSUN
- Politik konjonktürel devreler teorisi iktidar partilerinin ekonomiyi seçim kazanmak amacıyla manipüle ettikleri tezini savunur. Teorinin versiyonları birçok ülkede test edilmiştir. Teori Türkiye örneğinde merkezi hükümet düzeyinde para ve maliye politikaları, kamu sektörü fiyatları ve kamu gelirleri (vergi yükü) açılarından test edilmiş ve politik konjonktürelel devrelerinin varlığı tespit edilmiştir. Bu makalede ise, teorinin varlığı yerel düzeyde test edilmektedir. Yerel iktidarlar, seçim dönemlerini gözeterek yeniden seçilme şanslarını arttırma açısından genel idareye göre daha az sayıda araca sahiptirler. Bu araçların söz konusu amaç için kullanımı ise daha sınırlıdır. Yine de, harcama kalemlerinin kompozisyonunu değiştirerek seçmenlerce ”gözle görünür” alanlarda harcama yaparak yeniden seçilme şanslarını artırmaya çalışabilirler. Bu çalışma Türkiye’de yerel ölçekte belediye harcamaları açısından bu çabanın varlığına işaret eden bulgular sunmaktadır. Anahtar Kelimeler: Politik çevrim hareketleri, yerel idareler, seçimler.
[ PDF DOSYASI ]
AVRUPA BİRLİĞİ VE TÜRK BANKACILIK SEKTÖRÜNDE PİYASA YAPISI
Yrd. Doç. Dr. Tuncay ÇELİK
- Bu çalışmada, yeni ampirik endüstri iktisadı (YAEİ) kapsamında geliştirilmiş modellere dayanan çalışmalardan elde edilen bulgular ışığında Avrupa Birliği ve Türk bankacılık sektörü piyasa yapılarının 1990’lı yıllar için bir karşılaştırmasını yapmak amaçlanmıştır. Sonuç olarak 1990’lı yıllarda Avrupa Birliği ve Türk bankacılık sektörleri monopolcü rekabet yapısı göstermektedir.
[ PDF DOSYASI ]
PERAKENDECİLİKTE TÜKETİCİNİN ZAMAN ALGILAMASI VE ZAMAN ALGILAMASININ MÜŞTERİ TATMİNİ ÜZERİNE ETKİSİ: KAVRAMSAL BİR BAKIŞ
Arş. Gör. Müjdat Özmen
- Zaman harcadığımızda bir daha telafi edemediğimiz en önemli kaynağımız. Diğer yandan tüketim ve alışveriş hayatımızın çok önemli parçaları haline geldi. Günlük hayatımızın neredeyse her anında bir şeyler tüketiyoruz ve tükettiğimiz bu ürünleri de modern hayatın bir zorunluluğu haline gelmiş alışveriş aracılığıyla elde ediyoruz. O halde, zamanını çok iyi değerlendirmek zorunda olan insan alışveriş ve tüketim için de zaman ayırırken dikkatli olmak zorundadır. Tüketici ya da müşterinin bu eylemlere harcamış olduğu zaman kadar bu zamanı nasıl algıladığı da önem taşıyor. Harcamış olduğu zamanı en uygun biçimde harcadığına inanırsa, yani boşa geçtiğini düşünmezse, müşteri memnuniyetinin gerçekleşmesini sağlayacak pozitif bir algılama ortaya çıkabilir. Öte yandan perakendeciler de bu algılamaları doğru biçimde yönetecek olurlarsa, kendileri için çok önemli olan müşteri memnuniyetini sağlamış olacaklardır.
[ PDF DOSYASI ]
TÜREV PİYASA KRİZLERİ VE BARİNGS ÖRNEĞİ
Öğr.Grv.Dr. Cantürk KAYAHAN
- Finansal piyasalarda gelecek belirsizdir ve bu belirsizliği gidermek amacıyla kullanılan temel risk yönetim araçlarının başında türev ürün kontratları gelmektedir. Bu kontratlar firmaların gelecekteki nakit akışlarını, bu günden üzerinde anlaşılmış fiyattan sabitleyen risk yönetim araçlarıdır. Bu kontratların kullanımı teknik detaylara dayalı olduğundan, kullanılmaları da ayrı bir uzmanlık gerekmektedir. Çünkü, türev ürün kontratlarının yanlış kullanımına bağlı olarak bir çok finansal kurum ya da firma bir takım finansal krizlerle karşı karşıya kalabilmektedir. Bu araçlar, firmaların risklerini önlemede avantajlar yaratırken, kriz dönemlerinde de ters yönde hareketle maliyetleri artırabilmektedir. Bu çalışmada dünyada yaşanan türev ürün krizleri ve bu krizlerden Barings örneği sebep sonuç ilişkisine dayalı ayrıntılı olarak değerlendirilmiştir.
[ PDF DOSYASI ]
TÜRK TEKSTİL SEKTÖRÜ VE TÜRK TEKSTİL FİRMALARININ ETKİNLİK DÜZEYLERİNİN BELİRLENMESİ
Yrd.Doç.Dr.Ali Cüneyt ÇETİN
- Türk tekstil sektörü, ülke ekonomisini doğrudan etkileyen bir role sahiptir. Artan ticaret hacmine bağlı olarak, optimum çıktı miktarlarını elde etmek için tekstil sektörü iyi şekilde planlanmalı ve geliştirilmelidir. Mevcut tekstil firmaları ve çıktıları en etkin şekilde kullanılmalı, bunun için de bilimsel yöntem ve tekniklerle çalışılmalıdır. Bu çalışmada, İMKB’de işlem gören Tekstil Sektörüne ait firmaların etkinlikleri, Veri Zarflama Analizi (VZA) yöntemi ile araştırılmaya çalışılmıştır. Buna göre etkin olmayan firmaların etkin ve verimli konuma geçebilmeleri için kullandıkları girdi-çıktı miktarlarını, ait oldukları sektörde etkin konumda olan firmalara göre ne oranda iyileştirmeleri gerektiğinin belirlenmesi hedeflenmiştir.
[ PDF DOSYASI ]
DIŞ KAYNAK KULLANIMININ (OUTSOURCING) MAKROEKONOMİK ETKİLERİ Prof.Dr.Ahmet Erdinç TUTAR, Yard.Doç.Dr.Hüsamettin İNAÇ, Dr.Ümit GÜNER
- Outsourcing kavramı, literatüre ilk defa İngiltere’de, 20. yüzyılın ikinci yarısında girmiş ve maliyetleri düşürme üzerindeki olumlu etkisi, personel tasarrufu ve temel faaliyet için atıl personel yaratması gibi etkilerinden dolayı geleneksel biçimde organizasyonlar içinde gerçekleştirilen çeşitli faaliyetlerin, dış şirketlerden tedarik edilmesi yoluyla dış kaynaklardan kullanımı uygulamaları yaygınlaşmıştır. Outsourcing kavramı; bir işletmenin başka bir işletme için mal veya hizmet sağlama uygulamasını belirtmek amacıyla kullanılmıştır. Böylelikle, dış kaynak kullanımı ya da dış kaynaktan yararlanma biçimlerinde Türkçe’ye çevrilen bu uygulama, literatürdeki yerini almıştır. Bu çalışmada küreselleşme ve evrenselleşme bağlamında, sosyal mali ve ekonomik alanlarda dış kaynak kullanımının farklı tanımlamaları sunulmuştur. Çalışmamızda outsourcing kavramının farklı bakış açılarına göre tanımları yapılmış, farklı türleri tanıtılmış ve uygulama alanları üzerinde durulmuştur. Tanımlamalardan sonra dış kaynak kullanımının makroekonomik parametreler üzerindeki etkilerine yoğunlaşılmıştır.
[ PDF DOSYASI ]
SİGORTA ŞİRKETLERİNDE MALİ YETERLİLİK
Dr. S. Alpagut ŞENEL
- Sigorta şirketleri, ileride meydana gelebilecek risklerin mali sonuçlarını bir topluluk arasında dağıtarak risk yönetiminin en yaygın yöntemi olan riski aktarma fonksiyonunu yerine getirmekte ve sigortalılara karşı güvence (koruma) sağlamaktadırlar. Sigortacılık temelde bir risk işi olduğu için, sigortalıların menfaatlerini korumak amacıyla, sigorta şirketlerinin mali yapılarının yeterince güçlü olması gerekmektedir. Bu çalışmada, Avrupa Birliği’nde ve ülkemizde sigorta şirketlerinin mali yeterliliklerine ilişkin düzenlemeler ele alınmakta ve bir karşılaştırma yapılmaktadır.
[ PDF DOSYASI ]
PAMUKKALE ÜNİVERSİTESİ İİBF ÖĞRENCİLERİNİN KARİYER PLANLARI VE SOSYOTROPİ-OTONOMİ KİŞİLİK ÖZELLİKLERİNE İLİŞKİN BİR ARAŞTIRMA Yrd. Doç. Dr. Celalettin SERİNKAN, Yrd. Doç. Dr. Esin BARUTÇU
- Bu çalışmada Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesinde öğrenim gören İşletme, İktisat, Kamu Yönetimi ve Maliye Bölümündeki üçüncü ve dördüncü sınıf öğrencilerinin kariyer planları ve kişilik özellikleri ve bunlar arasındaki ilişki belirlenmeye çalışılmıştır. Ayrıca bu çalışmada Sosyotropi ve otonomi ölçeğinin boyutları arasındaki korelasyonlar araştırılmıştır. Bay ve bayan öğrenciler arasında kişilik özellikleri bakımından birtakım farklılıklar söz konusu olmasına rağmen cinsiyet değişkeni açısından kariyer planları arasında anlamlı bir fark bulunmamıştır. Öğrencilerin gelir durumları, bölümleri ve kardeş sayıları açısından bir takım farklılıklar söz konusudur.
[ PDF DOSYASI ]