KAPAKDIŞ KAPAKİÇ KAPAKSUNUŞHAKEM LİSTESİİÇİNDEKİLERÖN BİLGİLER
TMS 41 ÇERÇEVESİNDE BÜYÜKBAŞ CANLI VARLIKLARIN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ
-
- En önemli ekonomik faaliyetlerden birisi olan tarımsal faaliyetler içerisinde büyük baş canlı varlık yetiştiriciliği yer almaktadır. Büyük baş canlı varlıklar, canlı veya hasat edildikten sonra satılmak amacıyla elde bulundurulduğu gibi, devamlı olarak ürünlerinden faydalanmak (sütünden veya yününden faydalanmak) amacıyla da elde bulundurulmaktadır.Tarımsal faaliyetlerin konusunu oluşturan büyük baş canlı varlıkların muhasebeleştirilmesinde bir takım sorunlar yaşandığı görülmektedir. Büyük baş canlı varlıklar biyolojik bir yapıya sahip olmalarından dolayı doğma, büyüme, yaşlanma ve ölme aşamalarından geçmektedirler. Bu özellikleri nedeniyle değerleme ve muhasebe işlemleri de güçleşmektedir. Çalışmada büyük baş canlı varlıkların değerlemesinde ve muhasebeleştirilmesinde yaşanan zorluklar ortaya konmaya çalışılmış ve TMS 41 çerçevesinde çözüm önerileri getirilmeye çalışılmıştır.
[ PDF DOSYASI ]
THE ROLE OF RURAL TOURISM IN RURAL DEVELOPMENT: THE CASE OF TURKEY
-
- Nowadays, the obligation of the adoption of environmentally friendly production is clearly understood by the all economies of the world. Since environmental degeneration is a common problem of all the sectors as well as the entire economies. However, the negative effects caused by environmental degeneration is higher for some sectors. Tourism sector stands at the top of these sectors.
A new generation tourism type, rural tourism is a type of alternative tourism that has sustainable development model with its environmentalist features. Because rural tourism has a structure that is available in all seasons, a balance in the geographic distribution of the touristic activities, a combinable with many tourism types. Ultimately, rural tourism is both alternative and supplementary of all alternative tourism types. In conclusion, the availability of rural tourism is argued in this study in terms of rural development of Turkey with its excessive rural tourism destinations.
[ PDF DOSYASI ]
KÜLTÜR İLE GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMİ VE ORTAKLIK KÜLTÜRÜ İLİŞKİLERİNİN İNCELENMESİ: KIRIKKALE İLİ ÜNİVERSİTE ÖĞRENCİLERİ ÖRNEĞİ
-
- Günümüzde ekonomik gelişmenin temel sürükleyici gücü girişimciliktir. Girişimciliğin gelişmesinin önündeki engellerin aydınlatılmasına katkı sağlamak amacıyla gerçekleştirilen bu çalışmada, kültürel faktörler ile girişimcilik eğilimi ve ortaklık kültürü arasındaki olası ilişkiler incelenmektedir. Çalışma kapsamında, Kırıkkale Üniversitesi öğrencilerinden anket yöntemi ile birincil veriler toplanmıştır. Elde edilen veriler istatistiksel analizlere tabi tutulmuş ve betimsel bilgiler üretilmiştir. Sonuç olarak girişimcilik ve ortak girişimciliğin kültürün alt boyutları ile ilişkili olduğu anlaşılmaktadır. Buna göre “uzun dönem odaklılık”, “belirsizlikten kaçınma”, “dayanışmacı anlayış” ve “güven” faktörlerinin girişimcilik eğilimi ile olumlu ilişkili olduğu görülmektedir. Bu değişkenlerin aynı zamanda ortaklık kültürü ile de ilişkili olduğu tespit edilmektedir. Diğer taraftan güç mesafesi ve erkeksilik ile girişimcilik eğilimi ve ortaklık kültürü değişkenleri arasında ilişki görülmemektedir. Son olarak araştırma kapsamında üretilen bilgiler yorumlanmakta ve araştırmacı, kamu yöneticileri ve eğitim kurumları için öneriler geliştirilmektedir.
[ PDF DOSYASI ]
LİSANS ÖĞRENCİLERİNİN ÖZYETERLİK ALGILARI ve BAŞARMA GÜDÜLERİNİN SOSYAL GİRİŞİMCİLİK EĞİLİMLERİNE ETKİLERİNİN İNCELENMESİ
-
- Ekonomik ve sosyal hayatın gelişmesi ile birlikte sosyal girişimcilik olgusu da giderek artan bir öneme ve genişleyen bir uygulama alanına sahip olmaya başlamıştır. Bu çalışmada sosyal girişimcilik kavramının önemi güncel örneklerle birlikte ortaya konmuş, ardından birer sosyal girişimci adayı olarak varsayılan lisans öğrencilerinin sosyal girişimcilik eğilimlerine; özyeterlik algıları ve başarma güdüleri ile demografik özelliklerinin etkileri incelenmiştir. Araştırma bulgularına göre; sosyal vizyon boyutu açısından, kadınların sosyal girişimci eğilimlerinin erkeklerden, sosyal bilimler öğrencilerinin sosyal girişimci eğilimlerinin ise fen bilimleri öğrencilerinden daha yüksek olduğu ortaya çıkmıştır. Finansal getiri boyutu açısından, erkeklerin sosyal girişimci eğilimlerinin kadınlardan, girişimci ebeveyne sahip olanların sosyal girişimci eğilimlerinin, olmayanlardan daha yüksek olduğu görülmüştür. Girişimci akrabaya sahip olma, sivil toplum örgütü tecrübesine sahip olma veya sivil toplum örgütü tecrübe süresinin, sosyal girişimci eğilimler üzerinde bir etkisi tespit edilememiştir. Bireylerin özyeterlik algıları, sosyal girişimcilik eğilimlerinin yalnızca finansal getiri boyutunu etkilerken; başarma güdülerinin, sürdürülebilirlik, inovasyon ve sosyal vizyon boyutlarını etkilediği ortaya çıkmıştır.
[ PDF DOSYASI ]
TÜKETİCİ MİLLİYET MERKEZCİLİĞİ VE DÜŞMANLIĞININ KÜLTÜREL BENZERLİK ÇERÇEVESİNDE İNCELENMESİ: BOSNA HERSEK UYGULAMASI
-
- Bu çalışmanın amacı, tüketicilerin milliyet merkezcilik ve düşmanlık düzeylerinin satın alma niyeti üzerindeki etkilerinin kültürü benzer ve benzer olmayan ülkeler arasında farklılık gösterip göstermediğini araştırmaktır. Bu çerçevede önerilen modeli test etmek amacıyla Bosna Hersek’in farklı şehirlerindeki hane halkı üzerinde araştırma gerçekleştirilmiştir. Bu amaçla, yüz yüze anket yoluyla 300 katılımcıdan veri toplanmıştır. Uygulanan Çoklu Regresyon Analizi’ne göre tüketicilerin milliyet merkezciliğinin yabancı ürünleri satın alma niyetini olumsuz yönde etkilediği bulunmuştur. Sonuçlar Bosna Hersek’teki tüketicilerin Sırbistan’a ve Hollanda’ya karşı savaş ve ekonomik düşmanlığın var olduğunu göstermektedir. Aynı zamanda, savaş ve ekonomik düşmanlığın yabancı ürünleri satın alma niyetini olumsuz yönde etkilediği tespit edilmiştir. Yapılan Chow Testi sonucunda ülkelere ait eğim ve katsayılarının anlamlı farklılık gösterdiği tespit edilmiştir. Analiz sonuçlarına göre, kültürel benzerliğin milliyet merkezcilik ve düşmanlığın yabancı ürünleri satın alma niyeti üzerindeki olumsuz etkisini azalttığı, savaş düşmanlığının yabancı ürünleri satın alma niyeti üzerindeki olumsuz etkisini ise azaltmadığı bulunmuştur.
[ PDF DOSYASI ]
KATLANILABİLİR VERGİ YÜKÜ VE BELİRLEYİCİLERİ: TÜRKİYE ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
-
- Katlanılabilir vergi yükü, mükelleflerin vergilendirilebilir kaynaklarından gönüllü bir şekilde ödemeyi kabul ettikleri vergi oranını ifade eder. Katlanılabilir vergi yükünün artması, vergilemenin operasyonel maliyetlerini azaltır. Bu yüzden her ülke katlanılabilir vergi yükünü artırmak ister.
Bu çalışmada, katlanılabilir vergi yükünün düzeyi ve artış/azalış nedenleri araştırılmıştır. Bu amaçla, Türkiye genelinde 1410 vergi mükellefi ile bir anket yapılmıştır. Elde edilen verilere göre Türkiye’de katlanılabilir vergi yükü yaklaşık % 13’tür. Bu sonucu belirleyen faktörleri ortaya koymak için ordered probit regresyon analizleri yapılmıştır. Regresyon analizi sonuçlarına göre Türkiye’de katlanılabilir vergi yükü üzerinde etkili olan en önemli faktörler kamu harcamalarının algılanma şekli, vergi adaleti, sübjektif vergi yükü, ülkenin genel ekonomik durumu, şeffaflık algısı, vergi ahlâkı, mükellefiyet süresi, eğitim seviyesi, verginin türü, vergi bilinç düzeyi, vatandaşlık bilinci ve geleneklere bağlılıktır.
[ PDF DOSYASI ]
TÜRKİYE EKONOMİSİNDE HİZMETLER SEKTÖRÜNÜN EKONOMİK ETKİLERİNİN GİRDİ ÇIKTI MODELİ İLE ANALİZİ (1995-2011)
-
- Çalışmanın amacı; Türk Hizmetler Sektörünün ekonomik etkilerini girdi çıktı katsayıları yardımıyla analiz etmektir. Sektörlerin ekonomik etkileri, talep ve üretim etkileri olarak ikiye ayrılmaktadır. Üretim yapısı, sektörlerin geri bağlantılar yoluyla meydana getirdiği talep etkilerini, talep yapısı ise; sektörlerin ileri bağlantılar yoluyla meydana getirdiği üretim etkilerini belirlemektedir.
Çalışmada; Girdi Çıktı Modeli yardımıyla Türk Hizmetler Sektörünün talep ve üretim etkileri ve değişimi 1995-2011 dönemi için araştırılmıştır. Bu dönemde hizmetler sektörünün hem üretim hem de talep etkileri yüksek bulunmuştur. Çalışmanın bulgularına göre üretim etkileri yüksek hizmet sektörleri; ticaret, finans ve taşımacılık faaliyetleridir. Talep etkileri yüksek sektörler ise; elektrik, gaz, su faaliyetleri, otel restoran ve inşaat faaliyetleri olmuştur.
[ PDF DOSYASI ]
THE CLASSIFICATION OF BAD CUSTOMERS BASED ON ACTION AND CHARACTER SPECIFIC
-
- The target of the study is to determine which sub-components are used to account for character-based and behavior-based factors, which are the two main primary deviant consumer behavior types in Turkey. In Literature, researches aiming at identifying the general structure of consumer deviance have been conducted. However, there is not a study which has attempted to develop a pilot conceptual-based scale and a classification for the main groups. As a result of the confirmatory factor analysis, it was depicted that the 10-items revised four-factor model for character-based consumer deviance behavior has strong construct validity. As for the action-based four-factor model, the unrevised version was seen to be more reliable.
[ PDF DOSYASI ]
FİKİR LİDERLERİ AYNI ZAMANDA FİKİR ARAYANLAR MIDIR? TEKNOLOJİK ÜRÜNLER ÜZERİNE BİR ARAŞTIRMA
-
- Fikir liderliği kavramı çok sayıda çalışmanın konusu olmasına rağmen fikir arayanlarla ilgili çalışma sayısı azdır. Bazı ürün grupları için fikir liderlerinin aynı zamanda fikir arayan kişiler de olabileceğine yönelik araştırmalar mevcuttur. Ancak bu konudaki çalışmalar az olmakla birlikte bulguları açısından çelişkiler göstermektedir. Bu nedenle bu araştırmada fikir liderlerinin aynı zamanda fikir arayan olup olmadıkları teknolojik ürünler (bilgisayar, akıllı telefon, ev elektroniği ürünleri, vb.) üzerinden ölçümlenmeye çalışılmıştır. Araştırmada kişilerin kendilerini değerlendirecekleri anket formları kullanılmış ve toplamda geçerli 184 adet form üzerinden analizler yürütülmüştür. Araştırmanın bulgularına göre teknolojik ürünlerde fikir lideri ve fikir arayan kişilerin örtüşme durumu %19 olarak bulunmuştur. Ayrıca hem fikir liderliği hem de fikir arayışının yaş ve medeni duruma göre değişmediği ancak diğer demografik veriler açısından farklılık gösterebildiği tespit edilmiştir.
[ PDF DOSYASI ]
GÜÇ BAĞIMLILIĞI: BİR KAVRAM ANALİZİ
-
- Bu çalışmada, örgütsel davranış literatüründe üzerinde az durulan örgüt üyeleri arasında güç artırma çabasının bir sonucu olarak ortaya çıkan “güç bağımlılığı” kavramı analiz edilmiştir. Çalışmada güç, örgüt üyelerinin onu elde etme, koruma ve sürdürme amacıyla sergiledikleri davranışlardan hareketle bir tür bağımlılık yapıcı unsur olarak ele alınmıştır. Bu nedenle güç bağımlılığını hazırlayıcı ve tanımlayıcı özellikleri ile bağımlılığın sonuçları ortaya konulmaya çalışılmıştır. Örgütlerde politik davranış ile birlikte açıklanmaya çalışılan güç kavramına bu çalışmada McCleland’ın motivasyon teorisi üzerinden şekillenecek bir bakış açıcı kazandırılmıştır. İnsanları motive eden ihtiyaçlardan biri olarak değerlendirilen gücün, ihtiyaç olarak normal sınırlarının üzerinde algılanmaya başlanmasıyla oluşan tablo (güç bağımlılığı) Walker ve Avant’ın kavram analizi yöntemiyle açıklanmıştır.
[ PDF DOSYASI ]
THE USE OF SOCIAL MEDIA IN B2B MARKETING COMMUNICATIONS: AN EXPLATORY STUDY ON TURKISH COMPANIES
-
- The different characteristics of B2B and B2C markets affect the traditional marketing communication mix as well as the social media content strategy. However, it is seen that while some B2B companies have adopted well to social media, the others tend to imitate B2C companies in social media existence. This study aims to figure out which MARCOM tools are intensified in social media and if it works or not. For this purpose, every single social media post of 40 Turkish B2B SMEs have been classified into MARCOM tools and then the interaction performance of each post have been measured via engagement rate formula. Thus, evidence gathered to figure out what kind of content serves best in which social media platform for engagement and interaction. This study is believed to be a general guideline for selecting the right MARCOM mix in social media for B2B companies –at least- for B2B SMEs in Turkey.
[ PDF DOSYASI ]